DOĞRUDAN DEMOKRASİ KOMÜNİST PARTİ PROGRAMI

PROGRAMIMIZ

ANKA KUŞU

1.KOMÜNİZM ÖLÜDÜR!

Bir şeyi kötülemenin in iyi yolu, onun adına onun taleplerine tam ters işler yapmaktır!
Stalin döneminde, SSCB'inde komünizmin taleplerine uyularak elde edilen ekonomik başarılar basit gerçeği komünizmi dünya çapındaki üne kavuşturdu.
Stalin'in ölümünden beri, iktidardakiler komünizm adına ama komünizmin taleplerine ters işler yapıyorlar. SSCB”inin ekonomik, sosyal ve siyasal yaşamında kaçınınlmaz olarak ortaya çıkan bozukluklar komünizme atfedildi.
Bu gelişmeler nedeniyle komünizm kitleler nezdinde gözden düştü.
Ve dünya burjuvazisi yüksek sesle ve zevkle komünizmin öldüğünü ilan ediyor. Ve biz bunu beğensekde beğenmesekde doğrudurlar.
Gel gelelim, burjuvazinin saflarındaki heyecan yanılgıdan kaynaklı. Doğru olabilirler, ama işin hakikatı başka türlü!
Komünizm siyasi olarak öldürüldü ve gömüldü, ama toplumun komünizme olan ihtiyacı hiçbir dönemde bugünkü kadar canlı ve çıplak gözle görülür şekilde açıkta olmadı.

1.2.KOMÜNİZM YAŞIYOR!

Komünist toplum “ortak zenginlik pınarının bolca aktığı” bir toplumdur.
Sanayinin, ve sanayi temelinde tarımın gelişmesi böyle bir topluma işaret ediyordu.. Gel gelelim hangi teknik buluşun bunu mümkün kılacağını bilmiyorduk.
Şimdi biliyoruz. O, mikro-çipdir!
Toplumsal her alan, ko-operatif olarak ve mikro-çipler kullanılarak inşa edildiğinde “ortak zenginlik pınarının bolca aktığı” komünist toplum ortaya çıkar.

2.1.KOMPÜTER (BİLGİSAYAR) DEVRİMİ

Üretici güçlerin, bilhassa da üretim aletlerinin gelişmesi toplumu üretim ilişkilerini değiştirmeye mecbur eder.

Sanayi Devrimi üzerinden ortaya çıkan makinalı üretim toplumu üretim ilişkilerini kapitalist üretim ilişkilerinden sosyalist üretim ilişkilerine dönüştürmeye mecbur kıldı. Ekim Devrimi bu zorunluluğun bir ürünüydü. Fakat, tarihin zig zaglarının bir ürünü olurak bir yandan SSCB”inde sosyalizmden kapitalizme geri dönüşle karşılaşırken, öbür yandan dünya kapitalizmi sunni olarak hayatta kalabildi.

Bugünkü kapitalizm, çürürken oluşan pis kokularını yaşayanların burunlarına burunlarına kakan ölü bir vucuttur.

Kapitalizmin hayatının sunni olarak uzatılmasının bir sonucu, mükemmel olarak oluşacak bir komünist toplumun teknik temelinin kapitalist toplum tarafından üretilmesidir. Mikro-çiplerden bahsediyoruz!

2.2. MİKRO-ÇİPLER VE KOMÜNİST TOPLUM

2.2.1. ELEKTRİK

Modern üretim sürecinin itici gücü elektriktir. Elektrik, çeşitli türden ve büyük elektirik santrallarında büyük miktarlarda üretilir, ve bu santrallar milli şebekeler adı verilen milli-uluslararası elektrik hattı ağları üzerinden biribrirlerine bağlanarak teknik bir birlik kazanırlar
Bu elektrik ağı üzerinden elektrik tüm üretim noktalarına (fabrika, çiftlik vb.,), taşımacılık alanlarına (tren yolları, boru ağları, vb.,), ve dağıtım noktalarına (depolar, süpermarketler, vb.,) ulaştırırlır. Evleri, hastaneleri, okulları vb., de unutmamalıyız!
Bu ne anlama gelmektedir?
Bu hemen hemen yaptığımız her işin elektrik üretim ve dağıtımına bağımlı hale geldiği anlamına gelmektedir!
Bu ne anlama gelmektedir?

Bu üretim, taşımacılık, dağıtım, yani hayatın bu temel faaliyetlerinin biribirine bağımlı olduğu, yani aşırı derecede toplumsallaştığı anlamına gelmektedir.
Bu ne anlama gelmektedir?

Bu onların hepsinin toplumun mülkiyetinde olmaları gerektiği anlamına gelmektedir. Onlara ortaklaşa sahip olmalıyız. Eğer ortak mülkiyetimizde olmazlarsa, ortak olarak kontrol etmezsek onları, başımız belaya girecek anlamına gelir bu.
Tabiyatları icabı toplumsal olan şeyleri, biribirine bağımlı olan şeyleri özel amaçlarla kullanmak için (maksimum kar için) özel ellerde bırakırsak onlar mahvolurlar, çünkü bu durum onların tabiyatlarına, karekterlerine ters düşmektedir. Zaten bu nedenledirki insanlara daha iyi yaşam şartları sağlamak yerine fabrikaların, eşyaların, yiyeceklerin yıkımıyla ve insanları öldürmek için bolca silahla karşılaşmaktayız.

2.2.2. KOMPÜTERLER (BILGISAYARLAR)
Eğer elektrik bu anlama geliyorsa, birde kompüterlerin ne anlama geldiğini düşününüz. Nede olsa kompüter çağında yaşıyoruz!
Kompüterler nedir?
Onlar evrensel kontrol araçlarıdır. Kompüterlerle hemen hemen herbir süreci kontrol edebilirsiniz.
A. Hali hazırda ham madenin depolanmasından, ürünün tasarımına, üretime, ve üretilen ürünün depolanmasına kadar her sürecin sürekli ve otomatik olduğu fabrikalar var. Sadece teknisyen olan birkaç işçinin sürece müdahele etmesi gerekmektedir.
Bu nasıl yapılıyor?
Her bir makina, eşyayı bir makinadan bir diğerine, ham madde deposundan üretilmiş eşya deposuna kadar aktaran herbir mekanizma bilgisayarlar tarafından kontrol edilmektedir. İnsan değil, bilgisayar.
Dahası, tüm fabrika merkezi bir bilgisayar tarafından kontrol edilmektedir.
Her fabrikanın merkezi bilgisayarı ham madde deposunda ne olduğunu, fabrikada makinalar tarafından nelerin işlenmekte olduğunu, ve üretilmiş eşya deposunda neler olduğunu “bilmektedir”!
Bütün fabrikaları bu fabrikalar gibi çaliştırmamız gerekmezmi?
Tabii ki gerekir!
Bu ne anlama gelir?
Bu makinaların bizim kölelerimiz haline gelmesi anlamına gelir! Sadece ve basitçe yeni ve daha iyi makinalar üretip, onlara iş başı yaptırıp, bol miktarda yeni ve daha iyi ürünler üretmek. Bolluk içinde bir yaşam. İnsanlara yakışan bir yaşam!
Bu şu anda ne anlama geliyor?
İşsizlik, sefalet, ızdırap!
Niye?
Çünkü herşey bireylerin, küçük birey guruplarının mülkiyetinde! Onları kendi bireysel çıkarları için, kar yapmak için kullanıyorlar. Bu şartlarda, bolluk üretmesi gereken bilgisayarlar tarafından control edilen otomatik fabrikalar işsizlik üretiyorlar. Sefil bir yaşam. Hayvanlara layık bir yaşam!


B. Dahası, bir fabrikanın ürettiği bir ürün, başka bir fabrika için ham madde olabilir, ki bu ürünün bir fabrikadan işlemde sıradaki olan diğer fabrikaya taşınmasını gerekli kılar.


Halihazırda ürünlerin bir özel fabrikadan, o fabrikayla birlikte çalışan diğer fabrikaya taşınması işinin süreklilik kazandığı, otomatikman yapıldığı korperasyonlar vardır. Sadece teknisyen olan birkaç işçinin sürece müdahele etmesi gerekmektedir.


Bu nasıl yapılıyor?


Nasılki her bir fabrikayı kendi merkezi bilgisayarı kontrol etmektedir, şimdi de fabrikanın ürününün trenlere, borulara, elektrik hatlarına, gemilere vb., yüklenişi, bunlar kullanılarak taşınması ve gittiği fabrikada indirilmesi de bilgisayarlar tarafından kontrol edilmektedir. Herbir yükleme ve indirme mekanizması, herbir taşıma aracının fabrikanın merkezi bilgisayarına, ve korperasyonun merkezi bilgisayarına bağlanan kendi bilgisayarı vardır. Taşınan herşey bilgisayarlar tarafından control edilmektedir. İnsanlar değil, bilgisayarlar tarafından. Korperasyonun tüm üretim ve taşıma faaliyetleri merkezi bi korperasyon bilgisayarı tarafından kontrol edilmektedir!


Herbir korperasyonun merkezi bilgisayarı, korperasyonun her bir ham madde deposunda ne olduğunu, fabrikada nelerin işlenmekte olduğunu, nelerin işlenmiş ürün deposunda olduğunu, nelerin bir fabrikadan öbür fabrikaya taşınmakta olduğunu “bilmektedir”. Bu çok önemli olan “ne kadar” sorusunun cevabını da içerir.
Tüm ülkenin bu korporasyonlar gibi çalişması gerekmezmi? Tüm ülke sahibinin bir kaç birey olduğu ve birkaç birey tarafından kontrol edilen bir korperasyon değilde, hepimiz tarafından sahiplenilen ve kontrol edilen muazzam büyüklükte bir korporasyon haline gelmelimidir?
Tabii ki gereklidir ve tabii ki gelmelidir!
Bu ne anlama gelir?
Bu bizim üretilen, üretilmekte olan ve taşınan herşeyi biliyor olmamız anlamına gelir.
Bu şu anda ne anlama geliyor?
Bu şu anlama gelir ki, sadece korperasyonlar ve onların direktörleri, yöneticileri bu şeyleri bilmektedirler.
Niye?
Çünkü korperasyonların sahiperi bireyler ve küçük birey guruplarıdır. Onlar bu bilgileri kendi bireysel çıkarları için, maksimum kar yapmak için kullanmaktadırlar. Dolayısıyla herşeyi bizlerden gizlemekteler-vede biribirlerinden! Gizlilik kuraldır!
C. Üretimin nihai amacı insan ihtiyacının karşılanmasıdır. Bu amaçtan kopan üretim yok olmak zorundadır.
Üretken işyerlerine yapılan ürün dağıtımı, ve bu ürünlerin buralardaki üretken tüketimi kaçınılmaz olarak yeni üretim araçları ve tüketim araçları üretimine yol açmak zorundadır. Nihai olarak ürünler sürekli olarak artan maddi ve kültürel ihtiyaçlarını tatmin etmek için bireysel tüketiciler tarafından tüketilmek üzere onlara ulaştırılmak zorundadır. Bunlar yukarıda değindiğimiz taşımacılık sistemi üretim yerlerinden tüketim noktalarına kadar genişletilerek – ya doğrudan tüketiciye veya süpermarketler vb., ye kadar genişletilerek sağlanabilir.
Üretim, taşıma ve dağıtımın sürekliliği ve otomasyonuna dayanan, ve onları doğrudan biribirine bağlı kılan tüm bu faaliyetler mikro-çipler ve onların bilgiyi kayıt altına almak ve değerlendirmek alanında, dolayısıyla haberleşme alanında yol açtıkları devrim olmamış mümkün olmazdı. Bu sayededirki tasarımlanan ve üretilen her bir ürün bilinebilir, bir süreçten diğerine, bir fabrikadan diğerine, bir üretim yerinden tüketiciye aktarılabilir ve tüm bi dönemde takip edilebilinir. Bu iç bağımlılık, bu iç bağlılık, bu bilgi akışı bir merkezden kontrol edilerek tüm sistemin dengelerini düzenlemekte kullanılabilir – üretim ve dağıtım sistemi için mükemmel şekilde dengelenmiş ulusal-uluslararası bir plan oluşturulabilir. Ve işte böylece ulusal-uluslararası üretim ve dağıtım sistemi planlaması mükemmelleşir.
Mikro-çipler bilgiyi değerlendirmek ve bunları cam teller ve uydular üzerinden başka yerlere ulaştırmak kapasiteleri sayesinde, elektrikle birlikte, tarihin en evrensel buluşudurlar ve hayatın tüm alanlarında kullanılabilirler.


Ulusal ve uluslararası üretim ve dağıtım sistemini otomatikleştirerek sadece eğitim için zamanı mümkün kılmazlar, aynı zamanda eğitim için gerekli malzemeyi de sağlarlar. İnternet, “bilgi otoyolu” üzerinden herkesin bir British Kütüphanesine sahip olmasının mümkün kıldığı gibi, herkesin kendi dallarındaki en iyi kişilere öğretmen olarak başvurabilmelerini de mümkün kılar. Fikir değiş tokuşu için herkes biribiriyle haberleşebilir, bilimsel-teknik sorunları çözmek için işbirliği yapabilir ve aynı zamanda herşeyin üretim ve tüketimini kontrol edebilir. Böylece bilimsel/teknik bilginin gelişme hızı ışığın hızına ulaşır. Böylece herkesin kültürel gelişmesi garanti altına alınmış olur, ve insanların mükemmel bir fiziğe sahip olmalarını mümkün kılan spor için zaman ve imkanlar yaratılır. Böylece çocukcasına masum ahlakıyla ve mükemmel şekilli vucuduyla ve insan tarafından yönetilmeye ihtiyaç duymayan kızıl-deril barbar en yüksek bilimsel-kültürel gelişmeye sahip olan ve yaşamın normal bir bireyi olarak yeniden sahneye çıkar.
Böylece komünist toplum oluşur.

  1. YADSIMANIN YADSIMASI.

    İlkel komünal toplum sınıflı toplum tarafından, insanın insana köleliği üzerinden (köleci toplum) yadsınmıştı. Sınıflı toplumda modern komünist toplum tarafından mikro-çiplerin mümkün kıldığı makinaların insana köleliği üzerinden (modern komünist toplum) yadsınacak.

    3.1. LENİN”İN FORMULLERİ

    A ) Meta üretimi başlangıcında tefeciliğin dar bir şekline yol açtı (Roma), şimdi muazzam, dünya çapında tefeciliğe yol açmış olan bir meta üretimiyle (emperyalist/tekelci kapitalizm) karşı karşıyayız.
    Bu meta üretimi için yadsımanın yadsıması anlamına gelir. Bu meta üretiminin sonudur.
    B) komünizm = ülkenin elektrifikasyonu + proletarya diktatörlüğü. Elektrifikasyon üretimi birleştirir. Kendilerine özgü itici güçlerine (buhar makiması) sahip olan biribirinden ayrı üretim ünitelerini bir tek elektirik ağından gücünü alan ve böylece biribirine bağlanan üretim üniteleriyle değiştirir. O, farklı üretim ünitelerini biribirine bağlayan ekonomik planlamanın teknolojik eşitidir.
    Tüm ülkenin elektrifikasyonu size birleşik makina üretimini verir, ve bu proleteryanın birleşik siyasi gücüyle birlikte size komünizmi verir.
    Bu tanım aynı zamanda Lenin”in “Devlet ve Devrim”ine baş vurup Stalin”in Sovyetler Birliği”nde bir devlet-proleterya diktatörlüğü-varken komünizmin kurulabileceğini ilan ederek binbir türlü kötülüklere yol açan muazzam bir hata yaptığını ilan edenleride yalanlar. Tanımlamadan görülebileceği gibi bu önerme Lenin’in komünizm formulünde mevcuttur.

    3.2. KOMÜNİZMİN YENİ FORMULÜ
    Muzaffer Sovyet proleteryasinin ilk inşaat planı ülkenin elektrifikasyonu planıydı. V. I. Lenin”in komünizm = ülkenin elektrifikasyonu + proletarya diktatörlüğü formulü çok ünlüdür.


Zafer kazanacak olan proletaryanın (bu şerefe erişen ülkenin proletaryasının) ilk inşa planı ülkenin bilgisayarlaştırılması planı olacaktır, ki bu ülkenin elektrifikasyonunu da içerir. Lenin’in formülü geçerliliğini yitirmemiştir, ancak artık eksiktir. Komünizmin yeni formülü şöyledir:

Komünizm = ülkenin bilgisayarlaştırılması + proletarya diktatörlüğü.

  1. KAPİTALİZM ÖLÜDÜR!

    Komünizm siyasi olarak ölüdür, fakat ve tamı tamına mikro-çipler nedeniyle, komünizm toplum için şimdiye kadar olduğundan kat kat daha büyük bir ihtiyaçtır, ve kapitalizm de şimdiye kadar olduğundan kat kat daha fazla yıkıcı ve gereksizdir.
    Kapitalizm üretimde mikro-çipleri kullanmak zorundadır. Bunu, tekelin yok etmek istediği ama tekeller arası rekabet olarak daha büyük boyutlarda yeniden üretmek zorunda kaldığı rekabet nedeniyle yapmak zorundadır.
    Ama mikro-çiplerin üretimde tam kullanımı demek üretim, taşıma ve haberleşmede otomasyon demektir ve ko-operasyonu zorunlu kılar.
    Ve mikro-çiplerin üretimde karekterlerine uygun bir şekilde uygulanması aşırı kısıtlı bir emek zamanı kullanımıyla bile üretim bolluğuna yol açacağı için kapitalizm şartlarında işçileri gereksizleştirir. Ve aynı zamanda hemen hemen hiç artı değer üretmedikleri şartlarda, işçilerin artı değer üretimi olmadan kapitalizm de olamaz.
    Mikro-çipler kapitalizmin ta göbeğinde, kapitalizm için bir imkansızlığı oluştururlar. Onlarsız rekabet edemezler, onlarla artı değer sömüremezler.
    Dolayısıyla,
    Hangisi ölü?
    Komünizm mi, kapitalizm mi?
    Tamda komünizme karşı muzaffer ve çok güçlü olduklarını bas bas bağırdıkları bir sırada ortaya çıkan durum şu ki kendileri ölmektedirler!
    Açıktırki kendi kendilerine teslim olmayacaklar, tam tersine, mikro-çipler tarafından üretilen bu ölüm zorunluluğu onları daha da azgın canavarlara dönüştürecektir. Mikro-çipleri tüm potansiyelleriyle hangi alanda kullandıkları herkesin bilgisi dahilindedir: üretmek için değil, yakıp yıkmak için!
    Ne yapalım, öyle olsun.
    Bizim ideolojimize olan ihtiyaç hiçbir zaman bugünkü kadar güçlü olmadı. Aşırı azgın bir düşman karşısında ve tamamıyle yenilmiş olmamıza rağmen, hiçbir zaman bugünkü kadar güçlü olmadık!
    Zaferimiz garantilenmiştir.
    Toplumsal gerekliliğe karşı savaşanların yenilgisi kaçınılmaz bir gerekliliktir.


Dünya burjuvazisi yenilecek!

  1. KOMÜNİZME GEÇİŞ

    Mevcut teknolojinin tam bir kullanılılışı için toplumun örgütlenişinin değişmesi bir zorunluluktur.

Üretim araçlarının özel mülkiyetiyle, ve toplum aleyhine maksimum kar elde etmek temel ekonomik kanunuyla kapitalist toplum mikro-çipleri kullanılmaları gerektiği gibi-yukarıda anlattığımız gibi- kullunma yeteneğinden tamamiyle yoksundur. Böyle bir kullanım, üretim araçlarının kollektif mülkiyetini ve temel ekonomik kanunu olarak toplumun sürekli yükselen fiziki ve kültürel ihtiyaçlarının tatmini temel alan bir toplumu gerektirir.
Toplumun kapitalist örgütlenmesinin makül ve akla yatkın olmadığı mevcut şartlar hakkında az biraz bilgi sahibi olan herkesin malumudur: insanlar açlıktan ölürken çiftliklerin üretim yapması yasaklanıyor; insanlar soğuktan ölürken kömür madencileri kömür üretemiyorlar; insanlar yaşamın temel malzemelerini satın alma gücünden yoksunlar çünkü çalıştıkları zamanlarda bu malzemeleri fazlasıyla üretilmişler, ve onları işte çalıştırmak karlı olmadığı için işten atılmışlar ve bu nedenlede fazladan ürettikleri malları satın alamıyorlar; şu veya bu burjuva gurubunun, şu veya bu milletten burjuvaların üretim araçlarının mülkiyetine el koyması için, başka ülkelere hükmetmek için savaşlar; dünya çapında tüm ihtiyaçlarımızı karşılamaya yetecek miktarda silahlanma için yapılan harcamalar; karlı olduğu için çevreyi mahvetmek, vb., vb.
İyi ama kapitalist toplum düzeni, komünal, kooperatif, yani komünist bir toplum düzenine nasıl dönüştürülebilir?
Gerçekler yüzümüze vuruyor. Burjuvazi, üretim araçlarını kontrol etme yeteneğini ne kadar çok yitirirse, o kadar daha çok toplumun altını üstüne getiriyor, o kadar daha çok silahlanıyor, ceza organlarını o kadar daha çok güçlendiriyor, gerici olan herşeyi o kadar daha çok cesaretlendiriyor ve örgütlüyor. Yönetim tarzlarının barbarlıktan farkı kalmadığını görmelerine rağmen iktidarı devretmeye hiçi mi hiç niyetli değiller! Dahası bu barbarlığı biz insanların elde edebileceği en yüksek toplumsal düzen türü olarak ilan ediyorlar, halbuki güçlünün güçsüzü öldürdüğü bu toplum düzeni insanlığın da kökeni olan hayvanlar alemine aittir.
Dünya burjuvazisi iktidarlarını devretmeleri gerektiğini; proleterlerin iktidara gelmeleri gerektiğini ve böylece üretim araçlarının herkesin ortak mülkiyeti olduğu, üretimin mikro-çipleri kullanarak halkın sürekli artan ihtiyaçlarını gidermek için örgütlendiği, ve zaman içinde para, sınıflar ve devletin ortadan kaldırıldığı bir şekilde toplumu yeniden örgütlemeye başlamaları gerektiğini kabullenmiyecekler.
Komünistler ve proleterler ya iktidarı ele geçirmek için Sovyetler (Emekçilerin Komiteleri-Şuralar) veya Halk Demokrasileri şeklinde örgütlenirler ve bunu elde etmek iç in savaşmaya hazırdırlar, veya toplum dünya burjuvazisinin barbarca iktidarı altında yok olacaktır. Proleterya iktidarı bir Sovyetler Birliği/Halk Demokrasisi olacaktır.
Proleterler iktidarı alır almaz yukarıda tanımladığımız şekliyle komünist toplumu kuramıyacaklarından, ve işte tamda öyle bir toplum örgütlemek için, aşağıda değinilen acil tedbirlerin alınması gereklidir.

5.1. PROGRAMIMIZ

A. SANAYİ, ULAŞTIRMA VE HABERLEŞME HİZMETLERİ

a) Özel sermayenin elindeki bütün büyük sınai işletmelerin (fabrikalar, madenler, enerji istasyonları) zoralımı (tazminatsız mülksüzleştirme) ve proletarya tarafından ulusallaştırılması ve bütün devlet ve belediye işletmelerinin şuralara/Halk Demokrasisine devredilmesi.

b) Özel-kapitalist demiryolu, karayolu gemi ve havayolu ulaşımına (uçakla yük ve insan taşıması) elkonulması ve proletarya tarafından ulusallaştırılması ve her türden ulaşım araçları üzerindeki devlet mülkiyeti ve komünal mülkiyetin şuralara/Halk Demokrasisine devri.

c) Özel-kapitalist haberleşme girişimlerinin (telgraf, telefon ve radyo hizmetleri) zoralımı ve proletarya tarafından ulusallaştırılması ve haberleşmede devlet ve belediye mülkiyetinin şuralara/Halk Demokrasisine devri.

d) Sanayiin işçilerce yönetilmesinin örgütlenmesi, sendikaların yönetime en sıkı biçimde katıldığı devlet yönetim organlarının yaratılması. İşyeri meclislerinin buradaki rollerinin güven altına alınması.

B. TARIM

a) Kent ve kırdaki bütün büyük toprak sahipliğinin (özel mülklerin, kilise ve manastır mülklerinin, v.b.) zoralımı ve proletarya tarafından ulusallaştırılması ve ormanlar , yer zenginlikleri, sular v.b. de dahil olmak üzere bütün devlet ve belediye mülkiyetinin şuralara/Halk Demokrasisine devri ve bütün toprak ve arazilerin ulusallaştırılmasına daha sonra devam edilmesi.

b) Büyük toprak mülkiyetinin, eğer varsa, bütün üretim aygıtının zoralımı: binalar, makineler ve başka demirbaş, büyükbaş hayvanlar, tarımsal ürünleri işleyen işletmeler (büyük değirmenler, peynir üretimi, mandıralar, kurutma tesisleri, v.b.).

c) Büyük çiftliklerin, özellikle örnek çiftlikler ve büyük ekonomik öneme sahip çiftliklerin, yönetilmek ve soviet/Halk Demokrasisi çiftlikleri oluşturulmak üzere proletarya diktatörlüğü organlarına devri.

d) Toprağı köylülerin elinde tutmak ve onun kapitalistlerin, toprak spekülatörlerinin v.b. eline geçmesini önlemek için, toprak alım ve satımının yasaklanması

e) Küçük çiftliklerin ürünlerinin devlet tarafından satın alımı ve küçük çitftçilerin küçük üretimlerini terk etmeleri ve devlet çiftliklerinde işçi-yönetici olarak çalişmaları için onları Devlet Çiftliklerinde dahi iyi iş ve yaşam koşulları sağlayarak cesaretlendirmek.

C. TİCARET VE KREDİ

a) Özel bankaların proletarya tarafından ulusallaştırılması (bütün altın stoklarının, değerli kağıtların, depozitoların v.b. proletarya devletine devri ile birlikte) devlet ve belediye mülkiyetindeki ya da benzeri bankaların proletarya devletine devri.

b) Bütün banka sisteminin merkezileştirilmesi, bütün ulusallaştırılmış büyük bankaların bir merkezi devlet bankasına bağlanması.

c) Toptan ticaretin ve büyük parakende ticaret büyük işletmelerinin ( depo binaları, tahıl siloları, mağazalar, mal stokları v.b.) ulusallaştırılması ve şuralar devleti/Halk Demokrasisi organlarına devri.

d) Dağılım aygıtının en önemli öğesi olarak tüketim kooperatiflerinin en geniş biçimde teşviki; bunların çalışmalarının birleştirilmesi ve bu kooperatiflerin kuruluşuna kitlelerin bağımsız biçimde katılmalarının sağlanması.

e) Dış ticaret tekeli.

f) Yabancı ve ülke içi kapitalistlere ödenecek devlet borçlarının silinmesi.

D. İŞ VE YAŞAM KOŞULLARI, V. B.

a) İşgününün yedi saate ve özellikle sağlığa zararlı sanayi dallarında altı saate indirilmesi. İşgününün sürekli kısaltılması ve üretici güçleri gelişmiş ülkelerde beş günlük çalışma haftasına geçiş. İşgününün, emek üretkenliğinin yükselişine göre düzenlenmesi.

b) Gece çalışmasının ve özellikle zararlı sanayi dallarında kadınların çalışmasının kural olarak yasaklanması, çocuk emeğinin yasaklanması, fazla mesainin yasaklanması.

c) Gençler için işgününün özel olarak kısaltılması (18 yaşından küçük gençler için en uzun işgününün altı saat olması). Maddi üretinıin genel ve siyasal eğitimle birleştirilmesi ile, gençlerin çalışmasının sosyalist reorganizasyonu.

d) Devletin kesesinden (özel girişimler varolduğu sürece girişimcilerin kesesinden) her türden sosyal sigortanın sağlanması (emeklilik, yaşlılık, kaza, işsizlik, v.b.) ve bunun tamamen sigortalıların özyönetiminde olması.

e) Kadın ve erkeğin yasa karşısında ve hayat içersinde toplumsal eşitliği, evlilik ve aile hukukunun radikal biçimde değiştirilmesi. Analığın toplumsal hizmet olarak kabulü: Ana ve bebek koruması, çocuk ve gençlerin toplum tarafından bakılması ve eğitilmesine başlanması (kreşler, çocuk bahçeleri, çocuk yuvaları, v.b.). Ev ekonomisini yavaş yavaş rahatlatacak olan kuruluşların (kamu mutfak ve çamaşırhaneleri) oluşturulması; kadını köleleştiren ideoloji ve geleneklere karşı planlı kültürel mücadele.

E. KONUT SİSTEMİ

a) Büyük konut sahipliğinin mülksüzleştirilmesi.

b) Mülksüzleştirme ile elde edilen konutların yerel şuraların/Halk Demokrasisinin yönetimine devri.

c) Burjuva semtlerine işçilerin yerleşmesi.

d) Sarayların, büyük kamusal ve özel binaların işçi örgütlerine devri.

e) Büyük boyutlu bir konut inşa programının yürürlüğe konması.

F. ULUSAL SORUN VE SÖMÜRGELER SORUNU

a) Irksal kökenine bakılmaksızın bütün uluslara eksiksiz kendi kaderini tayin hakkının, yani devlet olarak ayrılmaya varana kadar kendi kaderlerini tayin etme haklarının tanınması.

b) Emperyalizme karşı mücadele etme ve sosyalist ekonomiyi kurma amacıyla, kapitalizmden kurtulmuş bütün halkların askeri ve ekonomik güçlerini gönüllü olarak birleştirmeleri ve merkezileştirmeleri.

c) Herhangi bir halk, ulus ya da ırka yönelik her türlü kısıtlama ve sınırlamaya karşı etkili, kararlı mücadele. Bütün ulus ve ırkların tümüyle eşit haklara sahip olması.

d) Kapitalizmden kurtulmuş ulusların ulusal kültürlerinin geliştirilmesinin şuralar devletinin/Halk Demokrasisinin bütün güç ve araçlarıyla güvence altına alınması ve desteklenmesi, bunun yanısıra bu kültürlerin içeriğinin tutarlı ve proleter nitelikte şekillendirilmesi.

e) Gerçek, tam bir ulusal eşitlik için sağlam bir temelin yaratılması amacıyla, vaktiyle baskı altında tutulmuş bölge, kenar bölge ve ömürgelerin, ekonomik, siyasal ve kültürel bakımdan yükselmelerinin çok-yönlü olarak teşvik edilmesi.

f) Şövenizmin, ulusal kinin, ırkçı önyargıların ve feodal ve kapitalist barbarlığın ve diğer ideolojik tortuların bütün kalıntılarına karşı mücadele.

G. İDEOLOJİK ETKİLEME ARAÇLARI

a) Basımevlerinin ulusallaştırılması.

b) Gazete ve yayınevleri sisteminin tekelleştirilmesi.

c) Büyük sinema girişimlerinin, tiyatrolarının, v.b. ulusallaştırılması.

d) Bilgisayar programlama şirketlerinin ulusallaştırılması.

e) Programlama üretiminin tekelleştirilmesi.

f) Ulusallaştırılmış entelektüel üretim araçlarının, emekçilerin geniş boyutlu olarak, siyasal bakımdan ve genelde aydınlatılması ve proleter sınıf temeli üzerinde yeni bir sosyalist kültürün inşası yolunda kullanılması

H) TOPLUMSAL YAŞAMIN BİLGİSAYARLAŞTIRILMASI PLANI

Tamamiyle otomatik, sürekli ve entegre bir üretim, taşıma ve dağıtım planı çizilecek. Bu tüm bu tesisatların biribirleriyle ve bir merkeze bilgisayar kontrollü haberleşme kanallarıyla iç bağlantısını gerektirdiğinden, bu bilgilerin çalışan her bir bireye ulaştırılması için de bir plan çizilecek. Bu herkesin ürettiği ve tükettiği herşeyin herkes tarafından kontrol edildiği bir toplumsal kontrol yapısını oluşturacak. Bu haberleşme mekanizması öyle bir şekilde planlanacak ki zamanla her bir birey toplumun birikmiş bilgisini kullanmak ve o zenginliğe kendi bilgisayarı üzerinden katkıda bulunmak imkanına sahip olacak. Plan uygulamaya kondukça, tüm sistem bir toplumu yönetme aracı olarak iş görecek, ki böylece alınan her bir karar her bir kişinin tetkikine açık olacak ve onların bu karara itiraz etmesi imkanını sağlayacak. Sürekli referendum o zamanın normal bir olayı olacak. Bu demokrasinin, yani insanın insan tarafından yönetim şeklinin en yüksek türünü temsil ettiği için, bu aynı zamanda demokrasinin en son şeklide olacak. Toplumun üyeleri bu araçları kullanmaya başladıkça ve barbarca olan kapitalist toplumdan kalıntı olan tüm önyargılarının üstünden geldikçe, yönetim için, (hükümet için) dolayısıyla da demokrasi için var olan gereklilik yok olacak, tüm devlet yapısı gereksiz hale gelip tarihe karışacaktır. İşçiler iktidarda olsalardı inşasına bugünden başlayabilecek olduğumuz şey inşa edilmiş, insanların son siyasi girişimi yerine getirilmiş olacaktır. Bu yukarıda tanımını yaptığımız toplum olacaktır. Komünist toplum.