GELECEK PARLAKTIR

Değerli yoldaşlar,
Son dönemde her bir kitlesel faaliyette, her bir ayaklanmada mutlaka sosyal basından, sosyal medyanın önemli rolünden bahsediliyor.

Bu basın tarzını, bu iletilim tarzını mümkün kılan teknoloji nedir?

Bu teknoloji mikro çiplerdir.

Mikro çipler sosyal basını mümkün kılan teknolojidir. Onlar aynı zamanda, ve tüm sanayinin tarihsel birikimiyle el ele, üretimin tam otomasyonunu, üretilen herşeyin dağıtımının tam otomasyonunu, taşımacılığın, iletişimin -sosyal medya bunun parçasıdır- otomasyonunu mümkün kılan bir teknoljidir. Dolayısıyla da yaşamın her alanında tam bir bolluğu mümkün kılan bir teknoljidirler; en üst seviyedeki bilgi kaynakları ve eğitim tüm bireylere ulaştırılabilinir. Sağlık hizmetleri ve spor imkanları da. Bireylerin tüm bunlar için ihtiyaçalrı olan zaman ve imkanlar rahatlıkla ve kolayca oluşturulabilinir. Yeryüzünde bolluk için gerekli olan herşey işte mikro çipler, elekrikleşme ve makinalaşma sayesinde mükün hale gelmiştir.

Herşeyi en modern tekniklerle ve bolca ve otomatik olarak üretme imkanımız varken bugünün dünyasında en geri üretim alet ve araçlarıyla üretim yapan insanlarımızın çöken madenlerde, çöken fabrikalarda ezildiğin, pencere ve kapıları demir parmaklıklarla kilitlenmiş atalyölerde yandıklarını duyuyoruz. Tarlalarda çifçiler karasabanla üretime zorlanıyorlar, insanlar çamurlu çukurlarda birikmiş yağmur sularından su alıp içiyorlar, açlıktan ve hastalıktan ve ağır çalışama koşullarından bitap olup ölüyorlar.

Yani yeryüzünde en ilerici tekniklerle otamatik üretim ve dağıtım imkanlarının var olduğ şartlarda emperyalist kapitalizm en geri tekniklerle üretim ve dağıtım yapmaktadır. Yani emperyalist kapitlaizm üretimde verimlilik değil, üretimde verimsziliğin simgesidir. Üretimde verimliliği değil verimsizliği, ileriyi değil, geriliği temsil etmektedir ve bu gözü burjuva önyargılarla kararmamış herkesin rahatlıkla görebileceği bir olgudur. Mikro çiplerin çağında, otomasyon çağında dünyayı yöneten bayların insanlığa sundukları şu üretim tarzına ve üretim imkanlarına bir bakınız. Rezalet değil de nedir bu? Gericiliğin daniskası değilde nedir bu? Burjuvalar ileriyi değil geriyi sunuyor ve temsil ediyorlar. Yeryüzünde bolluğun herkese malum bir olasılık olduğu bir devirde emepyalist kapitalizm insanlara yolsulluk sunmaktadır. Üretimde verimliliği, üretimde otomasyonu, dolayısyla da yeryüzünde bolluğu mümkün kılacak tek toplumsal güç, mikro çiplerin imkanlarını toplum yararına kullanabilecek tek toplumsal güç komünizmdir.

Üretimde böyle olanlar siyasette de böyleler. Demokrasi diyorlar ama mikro çiplerin mümkün kıldığı sosyal medya, yani otomatik ve yaygın iletisim imkanı, yaygın bilgi toplama ve bu toplanan bilgiyi tüm bireylere sunma imkanı, tüm bunlar demokraside yeni bir aşamaya işaret ediyor. Tüm bunlar demokraside her bir vatandaşın demokrasiye aktif ve doğrudan katılımına işaret ediyor, tüm bunlar doğrudan demokrasiye işaret ediyor. Ama burjuvalar ne yapıyorlar? Parlemeter temsili demokrasiyi çöpe atmadıkları şartlarda parlementer temsili demokrasiye kazık çakıyorlar. Internetin mümkün kıldığı doğrudan demokrasiyi duymak bile istemiyorlar. Doğrudan demokrasiyi doğmadan öldürmeye çalışıyorlar. Bu görevi yerine getirmek için hem sağ yanlarına hem sol yanlarına yandaşlar buluyorlar. Yani demokrasi hayranlarının demokrasi düşmanları oldukları, demokrasinin yaygınlaşmasının, halk saflarında aktif katılımcı demokratik faaliyetin yaygınlaşmasının değil, kısıtlanmasının temsilciliğini yapıyorlar. Demokrasinin ilerletilmesinin değil, olduğu yere kazık çakmasının ve de geriletilmesinin temsilciliğini yapıyorlar. Demokrasinin yaygınlaşmasının, demokrasinin ilerletilmesinin, demokrasinin halk saflarında, tüm bireylerin aktif katılımıyla ayakta duran bir demokrasi şekline bürünmesinin, doğrudan demokrasinin tek savunucusu komunistlerdir.

Milletler arası savaş yanında kendi milletlerine, kendi vatandaşlarına karşı da savaş yapmaktan başka bir şey yapamayanlar burjuvalardır, savaş propagandasını ve savaş yapıcılığını insanlık düşmanı suç ilan edenler komünistlerdir. Sözleriyle yaptıkları bir olanlar, insan kanına susamış faşistlere, nazilere söz hakkı vermenin demokrasi ve insanlık düşmanlığı anlamına geldiğini açıkça ilan edenler komünistlerdir, faşistleri ve nazileri de kapsayan söz hakkı ile demokrasiye ve insanlığa karşı savaş vermekte olanlar burjuvalardır.

İşte bu ve pek çok diğer nedenlerledir ki komunizmin yeniden inşası kendini açık bir gerekliklik olarak ortaya koymaktadır. Tüm dikkatlerimiz bu görevin yerine getirilmesine yoğunlaştırılmalıdır. Komunizm yeniden inşa edilmeli, tüm demokratlar, tüm barışseverler, tüm devrimciler, tüm solcular, tüm insan severler komunislerin etrafında üretimin en verimlisini ve bolluğu, demokrasinin en ilerisini ve her bireyin aktif katılımıı temsil eden doğrudan demokratik bir merkezi güç olarak örgütlenmelidirler. Doğrudan demokrasiyi ve ona uygun düşen tam otomatik üretimi gerçekleştirmelidirler.

Gelecek parlaktır. Mikro çiplerin çizdigi yolun gerici emperyalist kapitalizm tarafından kapatılması, mikro çiplerin aydınlattığı dünyanın mikro çiplere ve doğrudan demokrasiye karşı savaş açmış olan gericilerce karartılması geçici bir durumdur. Kesin olan şey sudur ki gelecek parlaktır. Gelecekte mikro çiplerin mümkün kıldığı, komünislerin önderliğindeki işçilerin ve halkın inşa edeceği otomatik üretim, bolluk ve doğrudan demokrasi var.

Biz bu yoldayız, işçileri bu yola kazanacağız. Bu yol dışında ilerlemek, bu yol dışında bilimsel sosyalizme ulaşmak imkansızdır.

Nusret Şen
Doğrudan Demokrasi (Komünist) Partisi