BARBARLIK ŞARTLARINDA BÜYÜK EKİM SOSYALİST DEVRİMİ'Nİ KUTLUYORUZ!

1917 Büyük Ekim Sosyalist Devrimi'nin hemen sonrasında '14 Devlet' le üstümüze geldiler. Bu işin örgütleyicisi o dönemin en büyük emperyal gücü İngiltere ve onun herkese malum insanlık düşmanı, kitle katliamcısı, gaz silahı kullanıcısı Churchill diye bilinen barbar devlet adamıydı.

Lenin ve Stalin önderliğinde, onların başını çektiği Bolşevik Partisi önderliğinde, onların ilham kaynağı olduğu, onların örgütlediği işçilerin önderliğinde tüm Sovyet halkı el ele vererek, tüm Sovyet ülkesi milletleri, sosyalizm yoluna yerleşmiş sosyalist ulus olma yoluna yerleşmiş burjuva olmaktan çıkmış uluslar el ele vererek onların saldırılarını al aşağı ettiler, bu zor görevi başardılar.

Devlet azınlıktaki sınıfların çoğunluktaki sınıfları sömürmesi amacıyla, azınlığın çoğunluğu ezmek zorunluluğunun sonucu olarak doğmuştur. Devlet, komünistlerin önderliğindeki işçilerin eline geçtiği andan itibaren, çoğunluktaki sınıfların azınlığa karşı çıkarlarını korumaya başladığı andan itibaren devlet proletarya diktatörlüğüne dönüşmüştür. Bu şartlarda, Sovyet demokrasisi, vatandaşların katılımının her an arttığı doğrudan demokrasi şartlarında, Sovyet devleti şartlarında insanlığın ne kadar muazzam başarılara kadir olduğunun ispatı Sovyetler Birliği'nin 20 yıldan az bir zamanda bir sanayi devi haline gelerek sosyalizmi inşa etmesi ve komünizmin inşasını panlamaya başlamasıdır.

İkinci dünya savaşında ise üstümüze barbar Nazileri ve onların etrafında örgütlenmiş her türden faşist-Nazi bozması barbar devlet adamları tarafından yönetilen ülkeleri-ulusları sürdüler. Tüm bu insanlık düşmanlarının Sovyet anavatanımıza karşı yürüttükleri faaliyetleri, insanlığın anayurduna karşı yürüttükleri faaliyetleri bizlere, insanlığa unutturacaklarını sananlar var.

Yanılıyorlar! Unutmadık, unutmayacağız ve unutturmayacağız.

Stalin önderliğinde, onun başını çektiği Bolşevik Partisi önderliğinde, onun ilham kaynağı olduğu, onun örgütlediği işçilerin önderliğinde tüm Sovyet halkı el ele vererek, tüm Sovyet ülkesinin sosyalist milletleri, burjuvasız milletleri el ele vererek bu barbarlar sürüsünün saldırılarını yerle bir ettiler, bu zorlu görevi başardılar.

Sosyalizmin inşasına vurulan darbelerin üstünden gelerek komünizmin inşasına başladılar.

Sovyet anavatanımıza Doğu Avrupa'da sosyalizmin inşasına başlamış Halk Demokrasisi ülkeleri ve Asya'da sosyalizmin inşasına başlamak için hazırlık yapan Halk Demokrasisi ülkeleri de katıldı.

Stalin şunu demiştir: Bir barajı inşa etmek için binlerce insan yüzlerce gün harıl harıl çalışır. O barajı yıkmak için bir sabatörün bir bombası yeterlidir. Bir savaşı kazanmak için binlerce insanın can bedeli mücadelesi gereklidir. O savaşta yenilgi için bir hainin genel kurmayda yer alıp tüm bilgileri düşmana sızdırması yeterlidir.

Yugoslavya'da yönetimi ele geçiren Troçkistler, yani Titocular saflarımızdaki ilk gediği açtılar. Bu Troçkistlerin İkinci Dünya savaşı sırasındaki Nazi ajanlarından, savaş sonrası dönemin Amerikan ajanlarından oluştuğu ortaya çıkan arşivlerle ispatlandı. Bu şartlarda onlara dünya komünist hareketinde yer vermek isteyenlerin ajanlığı açık değil midir? Açıktır. Bunlarla aynı komünist kongrede yer alanların ajanlığı açık değil midir? Açıktır.

O halde Çin Komunist Partisinin 8. Kongresi'nde yer almış olan tüm partiler ve yönetimleri ajanlardan oluşmaktadır.

Tek tek ülkelerde sosyalizmin-komünizmin inşası planı konusunda iktidardaki Troçkizmden başka bir şey olmayan Titocu klik kendi anti-komünist planıyla ortaya çıkmak zorundaydı ve böyle bir plan üretti. Bu plan Kominform tarafından teşhir edildi. Bu planın bir ayağı sanayi temellerini oluşturmadan tarımda sosyalizmin inşası tipik Troçkist gevezelik, yani tipik Troçkist anti-komünistliktir. Bu teori Tito ve şürekası dışında kimler tarafından savunulmuştur?

Birincisi 1953 Mart'ı sonrası Sovyetler Birliği'nde Sovyetler Birliği'nin hızla sanayileşmesi ve sanayileşmede tam otomasyona doğru ilerlemesi yavaşlatılmış ve yörüngeden çıkartılmıştır. Pratik olarak durdurulmuştur. Bunu yapanlar tüm SBKP yönetimidir. İkincisi ve aynı şekilde Halk Demokrasilerinin hızla sanayileşmesinin önderi konumunda olan Sovyetler Birliği'nin (SB) başına oturmuş hainler Halk Demokrasilerindeki sanayileşmeyi de tıpkı Sovyetler Birliği'nde yaptıkları gibi yavaşlatmış ve yörüngeden çıkartmışlardır. Yani pratik olarak durdurmuşlardır. Ve tüm Halk Demokrasilerini yönetenler de bu yönelim karşısında ne SB'ni nede kendi ülkelerini, ne SB'inde komünizmin inşasını ve nede kendi ülkelerinde sosyalizmin inşasını SBKP'nin başındaki bu açık anti-Stalincilere, bu açık Titoculara, bu açık ajanlara karşı savunmayarak onlarla aynı yolun yolcusu olduklarını ilan etmişlerdir.

Kominform Titocuların sanayi temellerini hazırlamadan tarımda kollektifleştimeyi başlatmak vede bitirmek planlarının anti-komünist karekterini teşhir etmiştir. Ve işte bu teşhire rağmen ÇKP'nin 8. Kongresinde ÇKP Çin tarımında sosyalizmin sanayi temeli olmadan kurulacağını ilan etmiştir. Yani Titoculuğunu ilan etmiştir, ve bu başta SBKP temsilcileri olmak üzere bu kongreye katılan tüm partiler tarafından komünizme bir katkı olarak ilan edilmiştir. Burjuvaziyi sınıf olarak yok etmeden sosyalizmin inşası teorisi de yine Kominform tarafından teşhir edilmiş Titocu bir teoridir ve ÇKP tarafından bu kongrede savunulmuştur. Bunlara itiraz etmeyen ve Stalin'in sosyalizmi komünizmi inşa planını savunmayan tüm partiler bu planlara uyum göstermişler ve uymuşlardır. ArnavutlukEmek Partisi bunlardan biridir. Kastro'nun ve Kim İl Sung'un durumu ortadadır.

Tüm dünyada sosyalizmin-komünizmin inşası stratejisinde de durum budur.

Yani genel kurmaylarımız Troçkist Titocular tarafından ele geçirildi ve can bedeli savaşta bu nedenle yenilgiye uğratıldık. Ve bu yenilgi nedeniyle şu anda tüm insanlık emperyalizmin topukları altında barbarlıkla boğuşmakta.

Önce barbarları yenilgiye uğratmak, sonra sosyalizmi-komünizmi başarıyla inşa etmek için Lenin-Stalin devrim teori ve stratejisini ve Lenin-Stalin sosyalizmi-komünizmi inşa teorisini ve stratejisini, yani tüm bunların düğüm noktası olan enternasyonalizmi yeniden öğrenmek ve yeniden öğretmek zorundayız. Bunu başaramazsak atmamız gereken ilk adımı dahi atmamış olacağız.

Ve ilk adım atılmadan son adım atılamaz. Açıktır ki bu önermemiz siyasetin bilinçli bir önderlik altında yürütülmesini, bilinçli bir sınıf hareketi etrafında şekillenmesini temel almaktadır. Nede olsa bilinçli bir çabanın örneği olarak böyle bir bildiri yazıyor ve buradaki değerlendirmeleri kendilerine fikirsel temel alarak etrafında örgütlenmeleri için herkesin takdirine sunuyoruz. Bu bilinçli önderliği oluşturamazsak barbarlık şartlarında da olsa dünyanın gelişme yönü kaçınılmaz olarak komünizme doğrudur ve oraya doğru yönelimi önleyebileceğini sanan hakim güçler bilim, bilinç (ve ahlak ve insanlık duygusu) yoksunu katliamcılar, insanlık düşmanı barbarlardır ve insanlığını er geç idrak edecek olan insanlar tarafından kaçınılmaz bir kesinlikle yenileceklerdir.

Büyük Ekim Sosyalist Devrimi bize bu yenilgiyi örgütlemenin yollarını gösteren Bolşevikleri vermiştir. Onların izinde yürümek, Stalin'in yolunda yürümek zordur ama başarıldığında kendi saflarımızda muazzam bir gurura ve bizler için insanlık saflarında sevgi ve şana yol açacaktır.

Bizler önderimiz ve sevgili yoldaşımız Stalin'e, Bolşevizme sevgi ve şanını yeniden kavuşturacak olanlar ve o sayede ve ancak o sayede sevgiye ve şana ve başarıya ulaşacak olanlarız. Biz insanlığın bugünü ve geleceğiyiz.

İşçileri ve halklarımızı örgütleyip, iktidara geleceğiz. İktidarımız altında Makina, elektirik ve bilgisayarlara dayanan modern sanayayi, tam otamatik ve sürekliliği sağlanmış büyük çaplı üretimi inşa edeceğiz. Bir sınıf olarak burjuvaziyi, büyüklü küçüklü burjuvaziyi işte bu sayede yok edeceğiz. Ve bunu tüm dünya çapında başaracağız.

Yapacağız!

Yaşasın KSP!

Yaşasın DD(K)P!

Yaşasın Doğrudan Demokrasi!

Kahrolsun her türlü demokrasinin düşmanı, gericiliğin merkezi emperyalizm!

Kahrolsun tüm savaş yapıcıları ve tüm savaş propagandacıları!

Kahrolsun açlık ve yıkım örgütleyicileri!

Kahrolsun burjuvazi ve feodaller ve tüm barbarlar!

Kıbrıs Sosyalist Partisi Merkez Komitesi

Doğrudan Demokrasi (Komünist) Partisi Merkez Komitesi

6 Kasım 2013